Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | istikrarlı şekilde | of a piece zf. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | istikrarlı bir şekilde | steadily zf. | ||
The number of transnational corporate mergers has risen steadily in recent years. Ulusötesi şirket birleşmelerinin sayısı son yıllarda istikrarlı bir şekilde artmıştır. More Sentences |
||||
Genel | istikrarlı bir şekilde ilerlemek | whig [scotland] f. | ||
Genel | istikrarlı bir şekilde ilerlemek | bore f. | ||
Genel | istikrarlı bir şekilde ağır ağır ilerlemek | mog f. | ||
Genel | kendini istikrarlı bir şekilde bir işe vermek | hit f. | ||
Genel | yavaş ancak istikrarlı bir şekilde ilerlemek | ooze f. | ||
Genel | istikrarlı bir şekilde | stably zf. | ||
Genel | istikrarlı bir şekilde | consistently zf. | ||
Genel | istikrarlı bir şekilde | unremittently zf. | ||
Genel | yavaşça ama istikrarlı bir şekilde | slowly but surely zf. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | istikrarlı bir şekilde ilerlemek | chug along f. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | istikrarlı bir şekilde devam etmek/ilerlemek | be cracking on f. |